Zooloji profesöründen Suriye üzerinden Türkiye’ye ’Asya Kaplan Sivrisineği’ uyarısı
SİVRİSİNEK KAYNAKLI HASTALIKLARA SEBEBİYET VEREN TÜR, “ASYA KAPLAN SİVRİSİNEĞİ” OLARAK BİLİNİYOR
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, son günlerde Türkiye’de hava sıcaklarının normalinin üzerinde seyrinden ötürü cins sivrisinek vakalarında hastanelere başvuruların arttığına dikkat çekerek, popülasyonu artan Aedes Sivrisineğinin taşıyıcı virüslerle insanlarda hastalığa sebebiyet verebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Ali Satar, yaptığı açıklamada, cins sivrisineklerin ilkin alerjik reaksiyon, sonrasında ise insan vücudunda kalıcı hastalıklar bırakabileceğine değindi. Sivrisinek kaynaklı hastalıklara sebebiyet veren türün “Asya Kaplan Sivrisineği” olduğunu söyleyen Prof. Dr. Satar, ülkemizde sivrisinek vakalarının son günlerde çoğaldığını ifade etti.
“Batı ülkelerinde sivrisinek kaynaklı hastalıklar, cinslerden kaynaklanıyor” diyen Prof. Dr. Satar, “Sebebi Asya Kaplan Sivrisineği kaynaklı hastalıklardır. Tabi bu bizim bölgemizde tam görülmedi. Fakat görülmeyecek diye bir şey yok. Çünkü Suriye’de var olduğunu kayıtlardan biliyoruz. Dolayısıyla bizim bölgemizde de görülebilir. Hatta Karadeniz Bölgesinde de aedes dediğimiz farklı bir sivrisinek türü var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi için konuşursak, havaların sıcak seyretmesinden dolayı sivrisinek vakalarında artış olacağı beklenebilir” ifadelerinde bulundu.
“Yıl boyunca sivrisineklerle mücadele etmek gerekir”
Sivrisinekle mücadelenin yıl içerisinde sürekli devam etmesi gerektiğinin altını çizen Satar, “Sivrisinekle mücadele etmek için sadece bir sezon çalışmak yetmez. Bir yıl boyunca sivrisineklerle mücadele etmek gerekir. Çünkü sivrisinekler yıl boyu varlar. En ufak bir su birikintisinde bile bunlar çoğalabiliyorlar. Sivrisineklerin yaşam döngülerine baktığımız zaman dişiler önce kan emiyorlar sonra çiftleşip yumurtalarını su birikintilerine bırakıyorlar. Kış aylarında yumurtalarını özellikle ahırların sıcak olmasından dolayı bu tarz yerlere bırakıyorlar” dedi.
Geçmiş yıllarda iklim değişikliği nedeniyle ülkemize birçok farklı türden hayvanın girebileceğini söyleyen Satar, ülkemize artık farklı hastalıkları taşıyabilecek sivrisineklerin de girdiğini kaydetti. Satar, “Havaların değişmesiyle sivrisineklerin yaşam ortamları değişiyor. Bizim bu konuda yapmamız gereken sivrisineklerle yıl boyu mücadele etmek olmalı. Sivrisineklerle ergin halde mücadele etmek başarılı olmaz. Bu mücadele yavruların sularda olduğu zaman olur. Yavruların yaşam döngülerinde sularda büyümesi daha sonra pupa haline gelmesi ve son olarak pupadan çıkış yapıp uçma evresi geliyor. Dediğimiz gibi uçanlarla mücadele etmek daha zor. Diyelim ki bir yere konserve kutusu attığımız zaman bunun içerisinde su birikintisi oluşursa, burada sivrisinekler hemen üreyebiliyorlar” şeklinde konuştu.