Yazarımız Fahri Sıddık Çeçen’in Yazı Dizisi Devam Ediyor. “Kudüs Kimin” (6)
Kudüs 638’den 1099 yılına kadar İslam devletlerinin elinde kalmış sırasıyla, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden sonra başlayan hanedanlık dönemlerinde Emeviler, Abbasiler, Tolunoğulları, Îhşîdîler, Fâtımîler, Selçuklular tarafından yönetilen şehir. 1099 senesinde Haçlıların eline geçti.
Kudüs kesintisiz 461 sene Müslümanlar tarafından yönetildiği bu süre zarfında, kutsiyetine yakışır biçimde her tarafı, ilmi, sosyal, kültürel, dini, sağlık vb. müesseselerle donatılmış ve bu şehir bir bilim yurdu haline getirilmişti. İslam Dünyasının pek çok bölgesinden bilim, sanat, din ve kültür adamları bu şehre adeta akın etmiş ve Kudüs özellikle Emeviler döneminde İslam Dünyasının en çok rağbet gören şehirlerinden biri hâline gelmişti.
Müslümanların 461 sene boyunca emek verip İslam dininin ruhuna uygun inşa ettikleri ne kadar müessese varsa, yetiştirdikleri ne kadar Bilim ve kültür adamı varsa şehri 1099 yılında ele geçiren ve varlıklarının devamını sürekli birilerini ve bir şeyleri yok etmekte gören Barbar Haçlılar tarafından yok edildi. Haçlılar Kudüs’ü ele geçirdiklerinde şehirde yaşayan hemen hemen her kesi kılıçtan geçirip Müslüman ve Yahudilere ait ne kadar müessese varsa tamamını tahrip ettiler. Bu barbarlar, sadece Müslüman ve Yahudileri değil aynı zamanda Katolik olmayan Hristiyanları da katlettiler, öyle ki Katolik olmayan Papazları aforoz edip Kudüs’ten kovdular. Gelin bu katliamın boyutunu Haçlılar ile birlikte bölgeye gelen Hristiyan tarihçilerden dinleyelim ” Ordu ile birlikte Kudüs’e giren Haçlı tarihçisi Fulcherius, şövalyelerin ve askerlerin Arapların yuttukları altınları bağırsaklarından çıkarmak için bunları öldürdükten sonra karınlarını deştiklerini, ellerinde kılıç şehirde dolaşıp hiçbir canlı bırakmadıklarını, bütün evlere girip buldukları her şeyi aldıklarını anlatır. Haçlılar evlerde, camilerde ve yollarda bulunan herkesi kadın, çocuk demeden öldürdüler. Mescid-i Aksâ’ya sığınmış olanlar da kılıçtan geçirildi. bu katliamın görgü tanığı olan tarihçi Raimundus, mâbedlerin bulunduğu bölgeye ( Harem-i şerif) giderken cesetlerin ve dizlerine kadar çıkan kan birikintilerinin içinden geçmek zorunda kaldığını söyler”. Bu katliam bütün dünyayı dehşete düşürdü, Haçlıların Kudüs’ü ele geçirdiğinde öldürdükleri insan sayısı bilinmiyor, sadece bir kaç tane askeri ile birlikte teslim olan vali İftihârüddevle ve yanındaki bir avuç askerin şehirden sağ çıkmasına izin verdiler. Müslümanlar bu barbar Haçlıları İslam dünyasından söküp atabilmek için iki yüzyıl mücadele vermek zorunda kaldılar. Esasında bugün de uğraştığımız düşman Haçlının ta kendisi, Haçlılar eskiden doğrudan kendileri gelir ve savaşılardı. Şimdi ise türlü yöntemler kullanarak savaşmaya devam ediyorlar, bazen Ermeni bazen pkk bazen Siyonist bazen bilmem ne belanın kılığına giren ve bu maşaları tutan el hâlâ aynı.