Yazar Ümit BAKIR Yazdı… ” Küresel Güç “
Adından da anlaşılacağı üzere küresel çapta kendi çıkar ve menfaatlerini gözeten, ekonomisi, nüfusu ve askerî gücü gibi önemli nitelikleri olan, ülkeler ve milletler arası söz hakkına sahip olabilecek kadar kuvvetli olabilen güçlerdir.
Günümüz dünyasında küresel güçlerden bahsederken; ABD, Çin, Rusya, AB ve BM gibi ülke ve birlikler zikrediliyor. Oysa, DSÖ, ILO, WFP, FAO, IMF, FED ve bunun gibi bazı kuruluşlar Dünya genelinde etki oluşturuyor. Bu etki, kimi zaman sağlık alanında dayatma olurken, kimi zaman tarım ve iklim ile ilgili olmak üzere değişkenlik gösteriyor.
Bu kuruluşların gücü ve devletlerin bile üzerinde olabilecek söz hakları, nereden ve nasıl geliyor diye sormadan edemiyor insan.
Nüfusu olmadan ekonomik bir boyutta, devletleri dize getirebilecek bir elin olduğunu bilmek, en azından düşünmek gerekir.
Bu bir tehlike çanlarının çalması mı, yoksa sürekli dilden dile gezen ve çok önemli isimlerin söylediği gibi, önemli bir değişim mi?
Şüphesiz ki Dünya yüzyıllardır süregelen savaşlar, hastalıklar, kıtlıklar ve birçok konuda sorunlar ve sıkıntılar ile birlikte bu günlere gelmiştir. Öyle ki günümüzde aynı sorunlar hala devam etmektedir.
Değineceğimiz konu bu sorunların ortaya çıkmasındaki etkenlerin ne denli değiştiği ile birlikte, küresel gücün devletleri kendine mahkum edebilecek kadar güçlü bir seviyeye gelmesidir.
Alışılmışın dışında olan ve yaklaşık 150 yıldır ciddi bir hüküm sürüp, gerek birçok teşkilata gerekse devletlere “biz ne dersek o olmalı” diyebilen ve kendilerinin fonladığı kuruluşlar ile birlikte birçok önemli isimide fonlayan bu küreselden bile öteye geçen güç, çok farklı bir noktaya gelmiş ve ciddi bir kuvvete erişmiştir.
Bu güç; birçok kişi tarafından komplo olarak lanse edilmiş olsa bile, acınası bir gerçekten farklı değildir…