Şehir hayatından sıkıldı, devletten aldığı destek ile köye dönüp çiftlik kurdu
ELAZIĞ’DA YAŞAYAN VE ŞEHİR HAYATINDAN SIKILAN MUHARREM ERDEM, TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU’NDAN (TKDK) ALDIĞI DESTEK İLE KÖYÜNE DÖNEREK TAVUK ÇİFTLİĞİ KURDU. YILDA ORTALAMA 160 BİN TAVUK YETİŞTİREN ERDEM, BUNUN YANI SIRA BABASINDAN KALAN 20 HAYVAN KAPASİTELİ AHIRI DA 100 HAYVAN KAPASİTELİ MODERN BİR BESİ ÇİFTLİĞİNE DÖNÜŞTÜRDÜ.
Elazığ’da yaşayan ve şehir hayatından sıkılan Muharrem Erdem, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) aldığı destek ile köyüne dönerek tavuk çiftliği kurdu. Yılda ortalama 160 bin tavuk yetiştiren Erdem, bunun yanı sıra babasından kalan 20 hayvan kapasiteli ahırı da 100 hayvan kapasiteli modern bir besi çiftliğine dönüştürdü.
Elazığ’da bir inşaat firmasında çalışan 2 çocuk babası Muharrem Erdem (38), şehir hayatından sıkılınca baba köyüne dönmeye karar verdi. Ardından TKDK’ya broiler tavuk çiftliği kurmak için başvuru yaptı. Başvurusu onaylanan Erdem, 1 milyon 200 bin lira kredi desteği alarak merkeze bağlı Alaca köyüne 3 milyon 300 bin liralık yatırım yaptı ve 30 bin kapasiteli çiftlik kurdu. Yılda ortalama 160 bin tavuk yetiştiren Erdem, bunun yanı sıra babasından kalan 20 hayvan kapasiteli ahırı da 100 hayvan kapasiteli modern bir besi çiftliğine dönüştürdü. Her iki çiftliğinde canla başla çalışan Erdem, aynı zamanda istihdam alanı da oluşturdu. Köye dönüşü herkese öneren Erdem, “İnsanlar azim ederse kendi köylerinde bir şeyler kazanabilirler. Şehirde kazanacağından daha fazla kazanacaklarına hiç şüphem yok” dedi.
‘İlk 10 gün çok bakım ve titizlik isteyen bir iş’
2020 yılında tavukçuluk sektörü için TKDK’ya başvuruda bulunduğunu belirten Muharrem Erdem, “Projemiz onaylandı. İnşaatına 2020 yılının Mart ayında başladık. Haziran -Temmuz aylarında inşaatımızı da bitirdik. Civcivlerimizi aldık. Bize yaklaşık 3 milyon 300 bin lira bir maliyeti oldu. TKDK’dan 1 milyon 200 bin lira bir destek aldık. İşletmemiz şu anda aktif. 30 bin kapasitelik bir işletme. Elazığ’da tavukçuluk sektöründe iki tane firma var. Onlardan biriyle çalışıyoruz. Civcivleri gönderiyorlar, bizde yaklaşık 40- 42 gün boyunca bakımını sağlıyoruz. Isıtma, enerji giderlerini karşılıyoruz. Civcivleri tavuk olarak teslim ediyoruz. Civcivler yerinden çıktığı gün buraya geliyor. Biz bunlara su içmesini alıştırıyoruz, yem yemesini alıştırıyoruz. Özelikle bu sektörün içinde olanlar iyi bilirler, ilk 10 gün çok bakım ve titizlik isteyen bir iş. Evde çocuğunuza nasıl bakıyorsanız bun da bakmak zorundasınız” şeklinde konuştu.
‘Yılda ortalama 150- 160 bin civarında hayvan yetiştiriyoruz’
2017 yılından önce merkezde bir inşaat firmasında çalıştığını ifade eden Erdem, “Oradan ayrıldıktan sonra geldim babaya ait bir besi işletmesi vardı. Onu biraz modernize ettikten sonra besi işine başladık. 2017’den beri de aktif olarak besicilik yapıyorum. Babadan kalma ahırdı. Eski yöntemlerle kullanılan bir işletmeydi. Biraz geliştirip biraz da makine, otomasyon sistemine dönüştürdük. Şu an daha iyi eskiden 20 kapasiteliydi, şu an 100 kapasitesi var. Civciv işletmesinde yılda ortalama 5,5 dönemde, 150- 160 bin civarında hayvan yetiştiriyoruz. Şehir hayatında ben 4 yıl çalıştım. İlk işe girdiğimde hiç borcum yoktu. 4 yılın sonunda 40 bin lira borcum vardı. Ben şehir hayatından köye geri geldim. Arazimiz vardı, kendimizi geliştirebilecek imkanlarımız vardı, daha çok geliştirdik. İnsanlar azim ederse kendi köylerinde bir şeyler kazanabilirler. Şehirde kazanacağından daha fazla kazanacaklarına hiç şüphem yok” diye konuştu.