NERDEN ÇIKTI BU RAMAZAN KOLİSİ GELENEĞİ?
Tarihçi – Yazar Fahri Sıddık Çeçen yazdı.
NERDEN ÇIKTI BU RAMAZAN KOLİSİ GELENEĞİ?
Gerek dinimizde gerek kültürümüzde gerkse evrensel ahlaki ve insani değerler açısından son derce önemli olan yaedımlaşmanın en çok yapıldığı zaman dilimi kuşkusuz Ramazan aydır.
Fakire ve zor durumda kalmış kişilere yardım etmek, İslam dini açısından bir lütuf değil insanlık görevi ve farz olarak görülmüştür. Konu ile alakalı pekçok ayet ve hadis mevcut. Yüce Allah Kur’an’ı- Kerim’in pekçok ayetinde biz Müslümanlara Fakir fukaraya yardım etmeyi emretmiş ve bu güzel davranışı hakkıyla yerine getirenler de övgüye layık görülmüştür. Benim bugün ele almaya çalışacağımız konu yardımlaşmanın önemi ve kutsiyetinden ziyade yapılış usulü ve son zamanlarda giderek yagınlaşan ve bizce çok yanlış bir uygulama olan YARDIM KOLİSİ diğer adıyla Ramazan paketi geleneği olacağı için yardımın önemi hakında teferruata girmeyeceğim. Konu ile alakalı merak edenler ilgili ayet ve hadislere bakabilirler.
Ne zaman başladı, nasıl kadar kısa bir sürede bu kadar yaygınlaştı bilmiyorum ama son zamanlarda adeta Ramanzan aynın bi parçasıymış gibi algılanmaya başlanan ve çok hızlı bir şekilde yayılarak devam eden Ramazan kolisi/ Yardım kolisi geleneği oluştu ve bir kültürel olgu olma yolunda hızla ilerliyor.
İslam dini açısından zor durumda kalmış insanlara yardım etmenin önemi kadar önemli olan yardımlaşmanın usulü ne yazık ki Ramazan kolisi adı altında yapılan yardımlarda göz ardı ediliyor ve ortaya bizce çok çirkin olan bir görüntü çıkıyor.
Allahü teâlâ Bekâra sûresi 271. âyetinde meâlen; “Eğer sadakaları gizler de, onları gizli olarak fakirlere verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını örter” buyuruyor. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Üç şey iyilik hazînelerindendir. Bunlardan birisi de, verdiği sadakayı gizlemektir” buyurdu. Yine buyuruyor ki: “Allahü teâlânın rahmet gölgesinden başka bir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde, yedi kimseyi Allahü teâlâ rahmetinde gölgelendirecektir. Bunlardan birisi de sağ eli ile verdiği sadakayı, sol elinin haberi olmayacak şekilde gizliliğe dikkat edendir.”
Ne yazık ki günümüzde geldiğimiz noktada sağ elin verdiğini, sol el fotoğraf ve videosunu çekerek bütün dünyaya yaymanın gayreti içinde. Sık sık sosyal medyada denk geldiğimiz bu çirkin davranış hakikaten hem üzücü hem de düşündürücü bir boyut kazanmış durumda. Bazen öyle paylaşımlara denk geliyorum ki üzülmemek elde değil, bazı kişi, kurum, dernek, parti, cemaat vs. oluşumlar tarafından yapılan yarım kolisi ve koliyi alan kişilerin yüzlerce fotoğrafı çekilerek servis ediliyor. Bazen bir fakirin evine götürülen ve içinde üç beş parça erzak olan bir kolinin 5-10 tane fotoğrafı koliyi alan kişi ile birlikte çekilerek paylaşılıyor. Bu durum ayıp olmanın da ötesinde zavalılğın resimidir bence. Bu günlerde en çok da ” iyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir” anlayışna hasretiz.
İşin gösteriş boyutundan daha vahim olan diğer bir kısmı ise bizatihi Yardım kolisinin kendisi. Çoğu firma elinde kalmış, son kullanma tarihi yaklaşmış, ekseriyetle en kalitesiz ürünleri Ramazan ayında paketleyerek iyi insanların ve konuya pek hakim olmayan kişilerin iyi niyetlerini suistimal ederek elinden çıkarmak suretiyle çok ciddi kazançlar elde etmektedir.
Ben yıllardır merak ediyorum, şu yarım kolisini alıp fakir fukaraya dağıtan kişiler o yardım kolisi yerine, sözkonusu paketin maddi değeri kadar parayı nakit olarak hak sahibi olan kişilere verseler daha güzel ve mantıklı olmaz mı?
Bu fakir fukaranın makarna, yağ, pirinç, salça vs temel gıda ürünleri dışında bir ihtiyacı olamaz mı? Siz bu fakire koli yerine para verirseniz bu insanlar kendi ihtiyaçlarını kendileri belirleyip alsa daha güzel olmaz mı? Siz adama nakit verirseniz, adamın temel gıdaya ihtiyacı varsa o nakit para ile herhangi bir yerden kolaylıkla alabilir. Peki ihtiyaç sahibi insanın gıdaya değil de başka bir şeye örneiğin, elbise ayakkabı, ilaç, bebek maması, bebek bezi, hanımların özel ihtiyacı vs ürünlere ihtiyacı varsa ya da adamın ödenmesi gereken elektirik, su, doğalgaz faturası varsa sizin verdiğiniz yardım kolisinin içindeki ürünü takas ederek bu zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilir mi, tabiki de hayır. Ben anlamıyorum, bir insan fakir ya da zor duruma düştü diye onun yerine onun ihtiyaçlarını belirleme hakkını kim veriyor size?
Bir de çoğu kolinin içinde piyasadaki en ucuz yani en kalitesiz ürünler var. İslami açıdan kendinize layık görmediğiniz bir şeyi başkasına vermeniz sevap değil tam tersi, karşıdakini hakir, kendinizi de üstün gördüğünüz için günaha girmiş oluyorsunuz.