Merakı onu antikacı yaptı, 40 bine yakın antika obje biriktirdi
HAYATINI ELAZIĞ’DA SÜRDÜREN 64 YAŞINDAKİ MEHMET İSPİR, MERAKI ÜZERİNE BAŞLADIĞI ANTİKACILIKTA 16 YILI AŞKIN SÜREDE BİNLERCE DEĞERLİ EŞYA TOPLADI
Hayatını Elazığ’da sürdüren 64 yaşındaki Mehmet İspir, merakı üzerine başladığı antikacılıkta 16 yılı aşkın sürede binlerce değerli eşya topladı.
Elazığ’da Hürriyet Caddesi’nde 2 katlı dükkanında antikacılık yapan Mehmet İspir, 16 yıl önce İzmir’de ticaret yapmayı bırakıp, ilgi duyduğu antikacılığa başladı. Dükkanında 40 binden fazla eseri olduğunu anlatan İspir’in Osmanlı döneminden kalan tüfekler, bakırlar, lale devrinden kalmış şehzade tüfeği ve Ermenilere ait kaç yıllık olduğu bilinmeyen bir tepsi en dikkat çeken eserleri arasında yer alıyor. Eserlerine paha biçemeyen İspir, gelen yüksek tekliflere rağmen ürünleri satmıyor. Kılıç, silah, tablo, plak, anahtar, radyo, tepsi, heykel gibi objelerden oluşan 40 bine yakın eserin sergilendiği dükkana gelenler, geçmişe yolculuk yapıyor.
Antika dükkanında zamanda yolculuk
Antikacılığa başlama serüvenini anlatan 64 yaşındaki Antikacı Mehmet İspir, “16 yıl önce İzmir’den geldim. Antikacılığa bir merak sardım hiçbir şey ve bilgim olmadan. 30 binden fazla bir çeşide yakın objelerim var. Örneğin bir tepsimiz var elimizde tarihini bilmiyorum. Eski yazıları okuyamadığım için. Ermeniler tarafından Osmanlılara yapılmış etrafı Ermenice yazılarla dolu. Daha değişik birçok parçam var. Yerimiz ticari amaçlı değil. Bir hobi gibi burada yaşıyorum, yatıp kalkıyorum. Fakat antikaya merak yok memleketimizde dışarıdan iş insanları geliyor gezmek için. Dışarıdan gelen insanlar var ve Elazığ’dan gelen insanlar gelip gördüklerinde şaşırıyorlar, böyle bir yer Elazığ’da nasıl olur da biz bilmiyorduk diyorlar. İki katlı burası yani bilmeden gelen insanlarımız memnun olup gidiyor. Bilgi alışverişinde bulunuyoruz” dedi.
Antika eserlerini çok sevdiğini ifade eden İspir, “40 bin çeşitten fazla obje var elimde hatta daha fazla olabilir ben bile yerlerini bulmakta şaşırıyorum. Osmanlı tüfekleri, Ermenilere ait zeytuni tüfekler, kılıç kamalar var. Tarihini bilmiyorum lale devrinden padişahın çocuğunun şehzade tüfeği dedikleri kale tüfeği var altın işleme namlusunda lale amblemleri var. Bu eserlerimle yaşıyorum ailem yok yalnız yaşıyorum kendimi antikalara adadım işte bunlarla uğraşıyorum. Sabahlara kadar bunları temizlik ve bakımlarını yapıyorum. Mesela bir tüfeğimiz var 35 bin lira verdiler vermedim. Misafirlerim çok geliyor, çaylarını kahvelerini içiyorlar. Zamanda yolculuk yapıyorlar” diye konuştu.