Maden İşçilerinin Güvenliği ve Refahı Bizim İçin Her Şeyden Daha Önemlidir
Toplantıda konuşma yapan Bakan Işıkhan, projenin başarıyla neticelendirilmesinden mutluluk duyduğunu ifade ederek, “MİSGEP, hem iş sağlığı ve güvenliğini hem de madencilik sektörünü ilgilendiren önemli bir projedir. Kasım 2019’da başlayan, 3 ana bileşenden oluşan ve bütçesi 17,6 Milyon Avro olan MİSGEP’i bu ay itibariyle başarıyla sonuçlandırmış bulunuyoruz. Çalışma hayatımız, maden işçilerimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
Teknolojiyle birlikte mesleklerin değiştiğine, yeni istihdam alanlarının oluştuğuna değinen Bakan Işıkhan, “Yeni çalışma alanları beraberinde yeni sağlık ve güvenlik risklerini de getiriyor. Bu sebeple Bakanlık olarak bir taraftan istihdamı artıracak yeni çalışma alanlarının oluşmasına fırsat verecek adımlar atarken, diğer taraftan da bu alanların güvenliğini sağlama ve riskleri en aza indirgeme noktasında çalışmalar yürütüyoruz. Biliyoruz ki, bir çalışma ortamının güvenli olması, en az üretilen iş kadar önemlidir. Biz bu öneme binaen iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini bir seçenek olarak değil, bir zorunluluk olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“İşgücü ve İstihdam Oranlarını Yukarı Çıkarırken Diğer Yandan İnsan Onuruna Yaraşır Çalışma Koşullarını Sağlamak İçin Çalışıyoruz”
Işıkhan, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki hassasiyetin insana verilen değerin bir sonucu olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“21 yıldır işçisiyle, işvereniyle, genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle, tüm kesimleriyle birlikte ülkemizi, Cumhuriyetimizin 100. Yılına ulaştırdık. Bizleri bu büyük başarılara ulaştıran da sosyal devlet anlayışıyla insana verdiğimiz değer, yaratılana gösterdiğimiz hürmet olmuştur. Bu sebeple bir taraftan ülkemizdeki işgücü ve istihdam oranlarını hızla yukarı seviyelere çıkarırken, diğer yandan da insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını sağlamak için çalışıyoruz.”
“Maden İşçilerimizin Güvenliği ve Refahı Bizim İçin Her Şeyden Daha Önemlidir”
Madenciliğin iş sağlığı ve güvenliği söz konusu olduğunda ilk akla gelen mesleklerden birisi olduğunu kaydeden Bakan Işıkhan, şunları aktardı:
“Maden işçilerimizin güvenliği ve refahı bizim için her şeyden daha önemlidir. Dolayısıyla tek bir çalışanımızın dahi; icra ettiği mesleğin risklerinden etkilenmediği, can ve sağlık tehlikesi yaşamadığı bir çalışma hayatı hepimizin asıl hedefi ve ortak arzusudur. Evlatlarına, ailelerine helal lokma yedirmenin mücadelesini veren maden işçilerimizin, her gün madenlere; ‘selametle’ girip ‘selametle’ çıkması en büyük temennimiz.”
Bakan Işıkhan, hem toplumsal hem de kültürel yönlere sahip olan bu tür sorunların çözümünde, yasal yaptırımlar ve teşviklerin tek başına yeterli olamadığını söyledi.
Çalışanların ve işverenlerin norm ve standartları yeterince içselleştirmesinin çözümün en önemli aşamalarından biri olduğunun altını çizen Işıkhan, “Bizler her alanda olduğu gibi, İş Sağlığı ve Güvenliği alanında da ortak akıl ve istişare odaklı bir çalışma prensibinden yanayız. Bu alanda başarılı olmak, çalışanların, işverenlerin, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının kısacası çalışma hayatının tüm unsurlarının katılımı, iş birliği ve koordinasyonunu gerekli kılıyor” ifadelerini kullandı.
“Çalışanlarımızın İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine Erişimini Kolaylaştırdık”
Bakanlık olarak tüm paydaşlar ve diğer kurumlarla koordinasyon içerisinde çocuklar ve gençlerden başlayarak, farkındalığı artıracak, iş sağlığı ve güvenliği kültürünü zihinlere yerleştirecek kampanyalar ve projeler yürüttüklerinin bilgisini paylaşan Bakan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu doğrultuda, tüm paydaşlarımızı dahil ederek Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’ni kurduk. 2012 yılında yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, bu anlayışın bir eseridir. Bu kanunla iş sağlığı ve güvenliği alanı müstakil bir kanun düzenlemesine kavuşmuş oldu. Yine bu kanunla, iş sağlığı ve güvenliği alanında, uluslararası norm ve gelişme standartlarıyla uyumlu bir sistem kurmuş olduk.
Öte yandan işverenlerimize; çalışanlarına daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sunmaları için teşvik uygulamalarımız kapsamında; 10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işletmelerimize, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde kullanılmak üzere maddi olarak devlet desteği sağlıyoruz. 10’dan fazla çalışanı olan çok tehlikeli işletmelerimiz için, iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir teşvik uygulaması olarak; 3 yıl içinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmezse, işsizlik sigortası işveren payını üç yıl süreyle yüzde 50 indirimli olarak alıyoruz. Tüm bu teşvik ve desteklerimizle işverenlerimizin iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğünü ve çalışanlarımızın iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine erişimini kolaylaştırdık.”
“Maden İşçilerimizin Çalışma Sürelerinde, Yıllık İzinlerinde, İş Güvencelerinde İyileştirmeler Yaptık”
Işıkhan, maden ocaklarındaki kazalarda hayatını kaybedenlerin, SGK’ ya borçlarının silindiğini, hak sahiplerine ölen sigortalıya ilişkin koşullar aranmaksızın ölüm aylığı bağlandığını, anne ve babalarına şartsız aylık bağlandığını ve ölen madencilerin yakınlarından birinin kamuda istihdam edilmesinin sağlandığını hatırlatarak, “Yeraltı madenlerinde personel takip sistemi, sığınma odaları ve oksijenli ferdi kurtarıcıların kullanılmasını zorunlu hale getirdik.
Maden işçilerimizin çalışma sürelerinde, yıllık izinlerinde, iş güvencelerinde iyileştirmeler yaptık. 2008 yılı Ekim ayından sonra ilk defa madenlerin yeraltı işlerinde çalışmaya başlayanların 55 olan emeklilik yaşını 50’ye düşürdük. Asgari ücretin; madende çalışanlara en az 2 kat olarak uygulanmasını sağladık” bilgilerini aktardı.
“Proje Kapsamında; 23 Bin Maden Çalışanına Eğitim ve Sağlık Gözetimi Sağladık”
Kapanışı gerçekleştirilen Madencilik Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi’nin de bu alandaki gayretlerin meyvesi olduğuna vurgu yapan Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:
“Bu projeyle özellikle madencilik sektörü başta olmak üzere çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerimizde iş sağlığı ve güvenliği şartlarını iyileştirmeyi, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği standartlarını yükseltmeyi, bu alandaki farkındalık ve bilinç düzeyini geliştirmeyi hedefledik. Teknik yardım, finansal destek, rehberlik ve hibe desteği gibi bileşenlerle işçilerimiz ve işverenlerimiz başta olmak üzere yediden yetmişe binlerce insanımıza ulaştık. Proje kapsamında; 23 bin maden çalışanına eğitim ve sağlık gözetimi sağladık. 625 işverene eğitim verdik.
Yine içerisinde; mühendis, öğretmen, iş güvenliği uzmanı ve öğrencinin de bulunduğu 3 bin 885 paydaşa eğitim verdik. Farkındalık artırma etkinlikleriyle bin 100 vatandaşımıza, 114 STK, KOBİ ve yerel paydaşımıza da ulaşmış olduk. Bu çerçevede saha çalışmalarımız neticesinde etki analizi raporumuz hazırlanarak bu alanda bir de çalıştay gerçekleştirdik. MİSGEP’i, maden sektörünü, her türlü iş kazası ve meslek hastalıklarından arındırma arzumuz doğrultusunda atılmış çok önemli bir adım olarak görüyorum. Projenin hazırlık aşamasından sonuçlandırılma aşamasında kadar emeği geçen herkese, çalışma hayatımıza güç ve anlam katan, siz değerli paydaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum.”
Toplantıya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Fatih Bilal Alodalı, Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanı Ömer Faruk Cantekin ile çok sayıda çalışan, işveren, iş güvenliği profesyoneli, STK, üniversitelerin ve mesleki ve teknik liselerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrenci, mesleki ve teknik liselerin maden teknolojileri alanında çalışan branş öğretmenleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü çalışanları ve ilgili paydaşlar katıldı.