Kudüs Kimin – 3

Bölge hâkimiyeti Babillerin elindeyken Yahudilerin sebep olduğu fitneler yüzünden Babil’den sürgün edildikleri ve soykırıma uğradıkları bilinmektedir. M.Ö.6. yüzyılda  Bâbil Kralı Nebukadnezzar bölgeyi hakimiyeti altına aldıktan sonra şehre girer ve pek çok değerli eşyayı alıp geri döner. Ancak Nebukadnezzar döndükten 3 yıl sonra Yahudilerin sebep olduğu fitneler şehirde otoritenin sarsılmasına sebep olur. Kral Nebukadnezzar tekrar şehre girer ve hâkimiyetini sağladıktan sonra geri döner bu olaydan on yıl sonra Yahudiler tekrar bölgede huzursuzluk çıkarınca bölgeye gelen Bâbil kralı Nebukadnezzar , bütün Yahudileri bölgeden sürgüne etmiş, şehri yakıp yıkmış, Kudüs şehrinin surlarını ve mabetleri yıkmış şehri de ateşe vermiştir. Bu olay İsrailoğulları tarihinde derin izler bırakmıştır, Yahudilerin günümüzde dahi büyük sürgün diye adlandırdığı ve Yahudileri tek çatı altında tutmak için kullandıkları propaganda malzemelerinden birisi de bu sürgün hadisesidir.

Bu sürgün sadece Yahudi tarihi için değil bölge tarihi ve İslam tarihi için de son derece önemli bir olay olarak görülmektedir. Zira  İsrâ sûresinde geçen Yahudilerin sebep olduğu ve olacağı iki büyük bozgunculuktan ilk fitne ve bozgunculuktan kast edilen olayın Babil Sürgünü olduğu konusunda pek çok Müslüman âlim hemfikirdir. Söz konusu  ayetler şunlardır; “Biz kitapta İsrâiloğulları’na şöyle bildirmiştik: “Yeryüzünde mutlaka iki defa fesat çıkaracak, çok böbürleneceksiniz.” “Bu iki fesattan ilkinin zamanı gelince üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşıp köşe bucak her tarafı aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi.” (İsrâ suresi 4. ve 5. ayetler)  Yukarda da değindiğimiz gibi bu iki ayette işaret edilen bozgunculuğun Babil Sürgünü olduğu konusunda büyük oranda fikir birliği olsa da Yahudilerin sebep olacağı ve sonucunda hezimete uğrayacağı ikinci bozgunun ne zaman olacağı konusunda fikir birliği yoktur. Temennimizi odur ki tez zamanda gerçekleşir inşallah. İsrâ suresinin ikinci bozgun ile  ilgili ayetleri şunlardır; “Bir zaman sonra onlara karşı size tekrar üstünlük verdik, servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; adamlarınızın sayısını daha da çoğalttık.”,” Eğer iyilik ederseniz kendiniz için iyilik etmiş olursunuz; kötülük ederseniz yine kendinize edersiniz. Nihayet ikinci cezalandırma vakti gelince, düşmanlarınız onurunuzu çiğnesinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıksınlar istedik.” (İsrâ suresi 6. ve 7. ayetler) Bu ikinci bozgundan kast edilen olay gerçekleşti mi yoksa henüz gerçekleşmedi mi tam olarak bilmiyoruz. Yahudiler tarihte pek çok defa soykırıma maruz kalmış bir millettir. Ayette bahsi geçen bozgunculuktan biri Kuran’ı-Kerim inmeden önce gerçekleşmiş ikinci bozgunun ise Kuran’ı-kerim indikten sonra gerçekleşeceği bildirilmiştir. Kuran-ı kerim indikten sonra Yahudiler pek çok kere bozguna uğramış ve soykırıma maruz kalmışlardır. Örnek vermek gerekirse ,Hz. Peygamber (s.a.v)  Medine’ye hicret ettiği zaman Medine’de Benî Nadîr, Benî Kaynuka ve Benî Kurayza kabilelerinde oluşan Yahudiler ile Medine Sözleşmesi imzalanmış ancak bu kabilelerin fırsat ellerine geçtikçe sözlerini çiğneyip,sözleşmeye aykırı hareket ederek Müslümanlara ihanet ettikleri için Medine’den sürgün edildikleri dolayısıyla bozguan uğradıklarını görüyoruz. özellikle Benî Kurayza, Medine Vesikasında belirtilen maddeye aykırı olarak Hz. Peygamber’e(s.a.v) ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını Hendek Savaşı’nda açığa vurmuş Müslümanların en zor zamanında Mekkeli müşriklerle ile anlaşarak Hz.Muhammed (s.a.v) ve beraberindeki Müslümanları topluça yok etmenin planlarını yapış nihayetinde planları tutmamış ve Hz. Peygamber (s.a.v)  savaştan sonra bu kabileyi hakettikleri  biçimde cezalandırmış bir kısmını idam etmiş bir kısmını da sürgüne göndermiştir. bu olay da bir bakıma topyekûn olmasa da Yahudi tarihindeki kara leke ve bozgunlardan biridir. Yine Hz. Peygamber döneminde gerçekleşen Hayber Muharebesi de Yahudiler açısından bir bozgundur.  (Devam edecek)