Gaziantep’te önemli çalıştay
GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ’NİN İNGİLTERE BİLİMLER AKADEMİSİ (THE BRİTİSH ACADEMY) TARAFINDAN DESTEKLENEN “TÜRKİYE’DE GÖRÜNÜR/GÖRÜNMEZ SURİYELİ GÖÇMENLER: DEĞİŞİM İÇİNDEKİ KİMLİKLER VE KENTLER” PROJESİ KAPSAMINDA GAZİANTEP MUTFAK SANATLARI MÜZESİNDE “ŞEHİR/AİDİYET DUYGUSU” ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ.
Gaziantep Üniversitesi’nin İngiltere Bilimler Akademisi (The British Academy) tarafından desteklenen “Türkiye’de Görünür/Görünmez Suriyeli Göçmenler: Değişim İçindeki Kimlikler ve Kentler” projesi çerçevesinde Gaziantep Mutfak Sanatları Müzesinde “Şehir/Aidiyet Duygusu” çalıştayı düzenlendi.
Türkiye’deki kentsel alanlarda ikamet eden Suriyeli göçmenler için görünür ve görünmez sınırları incelemekte ve onların kırılganlıklarını tespit etmeyi amaçlayan proje, Gaziantep Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Londra Üniversitesi ve Abdullah Gül Üniversitesinden akademisyenlerin yanı sıra farklı paydaşların da katılımı ile gerçekleştirildi. Çalıştay çerçevesinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Gaziantep Kültür Yolu gezisi gerçekleştirildi. Çalıştaya Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kadın, Aile, Eğitim ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığından, Gaziantep Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünden, Sığınmacılar ve Göçmenler Dayanışma Derneğinden katılımcıların yanı sıra Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Sarıbıyık, Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Meltem Karadağ ve Avrupa Birliği Araştırmaları Merkezi Öğr. Gör. Burcu Kaleoğlu Uçaner katıldı.
Yürütülen çalışmanın birlikte yaşama kültürünün gelişmesine katkı sağlamayı hedeflediğini vurgulayan Proje yürütücüsü Dr. Gül Berna Özcan konuşmasının devamında şunları söyledi:
“İstihdam ve girişimcilik, kimlik oluşumu ve kaynak paylaşımı gibi birbiriyle yakın ilişkili alanlar üzerinde çalışmayı yürütüyoruz. Bu çerçevesinde kentsel mekanda göç olgusunu anlamaya yönelik deneysel çalışmalar da yapıyoruz. Bu çerçevesinde gözlem yaptığımız Suriyeli ailelerin, yaşadıkları kentlerin özgün ve tarihi değerlerini deneyimledikçe, çevreleri ve kent sakinleriyle daha içten bağ kurmaya başladıklarını, kültürel birikime saygılarının arttığını izledik.”