Fahri Sıddık Çeçen yazdı; “Kudüs Kimin” (2)
Kudüs Kimin (2)
Kudüs ismi Kuran-i Kerim’de de doğrudan zikredilmez, bazı ayetlerde geçen “el-Mescidü’l-Aksâ”, “mübevvee sıdk”, “el-arzü’l-mukaddese” gibi tabirlerle Kudüs şehri veyahut bütün Filistin topraklarının kastedildiği müfessirler tarafından ifade edilmiştir. söz konusu ayetlerden bazıları şunlardır:”Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” ( İsrâ Sûresi 1.ayet), “İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz. İkinci bozgunculuğun zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide (Beyt-i Makdis’e) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yerle bir etsinler diye (üzerinize yine düşmanlarınızı gönderdik.)” (İsrâ Sûresi 7. ayet),“Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı kutsal toprağa girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz.” (Mâide Sûresi 21.ayet),“Allah şöyle dedi: “O halde orası onlara kırk yıl haram kılınmıştır. Bu süre içinde yeryüzünde şaşkın şaşkın dönüp dolaşacaklar. Artık böyle yoldan çıkmış kavme üzülme.” (Mâide Sûresi 26. ayet) ve daha birçok ayette ismi doğrudan zikredilmediği halde bahsi geçen mübarek, bereketli, kutsal yer anlamına gelen tabirlerle Kudüs şehri veya Filistin bölgesinin tamamının kastedildiği konusunda müfessirler arasında genellikle görüş birliği vardır.
M.Ö. 15. yüzyıl civarı Filistin bölgesine gelen Huriller Kudüs’e de hakim olmuş ve bu şehirde pekçok yapı inşa etmişlerdir. Daha sonra bazı göçebe akınları olmuş ve nihayet Hz. Davut önderliğinde toplanan Yahudiler şehre hakim olmuşlardır. Hz. Davud’un ahid sandığını Kudüs’e getirdiği ve kendisi için yaptırdığı evin yakınına gömdüğüne inanılır. Hz. Davud’an sonra gelen oğlu Hz. Süleyman, Mescid-i Aksâ’yı inşa etmiş ve kendisi için de muhteşem bir saray inşa ederek ,ahid sandığını da bulunduğu yerden çıkarıp Mescid-i Aksâ’daki özel yerine koyduğuna inanır Yahudiler. Hz. Süleyman şehrin etrafına sur inşa etmiştir. Hz. Süleyman vefat ettikten sonra ülke ikiye bölünmüş ve Mısır kralı, Kudüs şehrine savaş açıp şehri yağmalamış şehirdeki hazinelerin büyük bir bölümünü kendi ülkesine götürmüştür. Gerek Mısır Kralları gerekse mahalli Yahudi toplulukları tarafında uzun bir süre sürekli yağmalanan şehir ,Asurlar tarafından kuşatılmış fakat baş gösteren salgın hastalıklar yüzünden kuşatma sonuçsuz kalmıştır.
Devam Edecek…