Elazığ Milletvekili Açıkkapı: Bu millet kimin kimlerden yana olduğunu biliyor.
Elazığ Milletvekili Açıkkapı: Bu millet kimin kimlerden yana olduğunu biliyor.
AK Parti Elazığ Milletvekili , TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ejder Açıkkapı, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinden rahatsız olanlara tepki gösterdi.
Açıkkapı, konuşmasının başında 12.12 Bingöllüler gününü tebrik ederken, Bütçe görüşmeleri sırasında CHP’lilerin tutumuna da eleştirilerde bulundu. Konuşmasının devamında Suriye’deki gelişmelere değinen Açıkkapı şu ifadeleri kullandı:
Kör gözlere, sağır kulaklara, pas tutmuş kalplere, zehir akıtan dil sahiplerine sesleniyorum.
2011’den bu yana Suriye’deki bölünmüşlüğü görmeyenlere, Esed Rejiminin devrilmesine pek te üzülenlere sesleniyorum.
Suriye’de, BAAS rejiminin düşmesinden Türkiye zarar görür diyenler, sanki yanıbaşımızda kurulmaya çalışılan Teröristan’ı görmezden gelip,
PKK-YPG-PYD’nin Rejim tarafından, ABD tarafından bırakılan yerlere çöktüğünü görmeyenler, 8 Aralık 2024 tarihinde parçalanmak üzere olan Suriye’de Suriyeliler’in Suriye’ye hakim olmasından rahatsız olmuşlar…Esed rejiminin çökmesini yanlış buluyorlar…
Ahlak divanında, basiretsizce vicdanını, hırsları uğruna ruhunu rehin veren, teslim olan zavallılar var…
Recep Tayyip Erdoğan nefretiyle yanıp tutuşan pas tutmuş kalplere, görme yetisini kaybetmiş kör gözlere, duyma yetisini, yitirmiş sağır kulaklara, dillerinden zehir akıtan zavallılara sesleniyorum.
Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşları
22 yıllık süreçte Türkiye’de vesayet odaklarıyla mücadele ederek aziz milletimize karşı oynanan oyunları, kurulan tuzakları ve yazılan senaryoları yerle bir etti.
Recep Tayyip Erdoğan bir yandan ülkemizin her alanda kalkınması için, gelişmesi için mücadele verirken, ülkemizi her yönüyle zaafa uğratacak ekonomik operasyonlara, manipülatif hamlelerine karşı mücadele verirken bundan mutluluk duyan ve el ovuşturan bir kısım zavallılar oldu maalesef.
Recep Tayyip Erdoğan mazlum coğrafyalarda mazlumların umut ışığı olurken, bu ışığı söndürmeye çabalayan, bu çabaları vicdansızca iftiralarla akamete uğratmaya çalışan zavallılar oldu maalesef.
1963 yılında Suriye’de başlayan BAAS REJİMİ kendi vatandaşlarına yıllarca acı çektirdi.
2011’de Suriye’de Beşar Esad birçok şehirde bombardımanlarla, varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla katliamlar gerçekleştirdi.
Bu mezalimler sebebiyle Türkiye’ye, Ürdün’e, Lübnan’a, Avrupa’ ya ve dünyanın muhtelif ülkelerine göç etmek zorunda kalan milyonlarca Suriyeli vatandaş oldu.
Yüzbinlerce insan yerin kat kat altında, giriş kapılarının dahi tespitinin günler aldığı, hatta daha bir kısım girişlerinin dahi bulunamadığı “SEDNAYA HAPİSHANESİNDEKİ” hücrelerde insanların nasıl işkencelere maruz bırakıldığını, hayatlarını nasıl yitirdiklerini ve tüm bu olup bitenlerin bir kısmına dünyanın yeni yeni tanık olduğunu hep birlikte müşahade ettik, ediyoruz.
61 yıl boyunca zulmün başkentini inşa eden Baas rejimine 2011 sonrası katliamlara rağmen üç maymunu oynayanlar oldu!
Beşar Esad’ın insanları lime lime etmesine ses çıkarmayan zavallılar oldu.
Esad’ın tankları altında can veren kadınları, çocukları, yaşlıları görmediler; ancak bu mezalimler sonunda ülkemize göçler başlayınca mesele Türkiye olunca, bu zavallılar birer aslan kesildiler, mazluma uzatılan ele, onurlu lider ve ülke duruşuna yaygara yaptılar. Türkiye’nin şefkat elini uzatmasını “ihanet” diye yaftaladılar.
Zulmü rıza göstermemek mi, mazlumlara kucak açmak mı gaflet, yoksa bu zulmeortak olmak mıdır gaflet?
Biz zulme, vicdansızlığa rıza göstermedik.
Vicdansızları kınıyorum! Hem de öyle sıradan bir kınama değil bu!
Bu kınama, Baas zindanlarındaki çığlıkların yankısıdır.
Bu kınama, yerinden yurdundan edilen milyonların “Nerede insanlık?” haykırışıdır.
Bu kınama, vicdanı kalmamış yüreklere bir tokattır!
Siyasi hırs ve ikbal uğruna, hakikatten uzak davranışınızla neyin peşindesiniz?
Hakikatten uzak söz sarfedenler… emin olun utanacaksınız. Hakikatten uzak hırslarınızla savruluyorsunuz.
Kaleminizden kin, dilinizden nefret ve zehir akıyor…
Mazlumun ahı, bir gün vicdanlarınızı tutuşturacak!
Siyasi hesaplarınız uğruna zalimle iş tutanları görmezden gelerek zalimleşiyor, zalimlere karşı mazlumların yanında duran kadrolara acımasızca iftiralarınızla insanlığınızı kaybediyorsunuz.
“Recep Tayyip Erdoğan nefreti” olarak yansıyan bu nefret oku, aslında aziz milletimizin böğrüne,insanlığın onuruna saplanmaktadır.
Üllkemizin ve aziz milletimizin şefkat eli, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın onurlu duruşu, merhameti sizi neden bu kadar rahatsız etmiştir?
Türkiye’nin, Suriye’de yanan ateşi söndürme çabası zorunuza mı gitti?
Nerede insanlığınız?
Nerede vicdanınız?
Ey zavallılar…
Asıl yürek burkan nedir biliyor musunuz ?
Milyonlarca Suriyeli 61 yılın ardından “özgürüm” dediği gün üzüldünüz mü?
“Keşke Esad kalsaydı da, Türkiye kazanmasaydı” diyenleriniz mi var?
Bu cümleyi yüksek sesle söyleyemezsiniz, biliriz. Ama kalbinizde fısıldanan sesleri necip milletimiz duymaktadır.
Bu yüzden diyorum ki:
Kalbinizdeki bu ses, insanlığa ait bir ses değildir.
Bu ses, kin ve nefretin sesi, Baas rejiminin dili, zalimin sesidir.
8 Aralık 2024’te bir kısım zavallının göremediği, belki de görmek istemediği o özgürlüğün tadını milyonlarca Suriyeli, belki de kendi ülkelerinde ilk kez tattılar.
Onlar duamız şudur ki, inşaAllah çocuklarını güle oynaya sokaklarda gezdirebilecek bir hayata kavuşacaklar.
Bir anne, baba, evladını ilk defa zindan korkusu olmadan kucaklayacak, koklayacak, bağrına basacak.
Zavallılara bir hatırlatma daha yapayım:
Tarih, zalimin adını her daim lanetle yazar, mazlumun yanında duran erdemli vicdan sahiplerini ise her daim rahmetle anar, altın harflerle tarihe kaydeder.
Bu zavallılara diyorum ki:
Dün, Esad’ın zulmüne ses çıkarmadınız, mazlumlara kucak açanlara, onları misafir edenlere vicdansızca saldırdınız.
Unutmayın ki, kendi vicdanlarınıza hesap vermeden, kimseye ahkam kesemezsiniz.
Dün hakikatler karşısında sustunuz, bugün de hakikatlere susuyorsunuz.
Bu millet kimin kimlerden yana olduğunu biliyor.
Vicdanı kuru olanın kalemi kan damlatır. Unutmayın, milletin terazisi şaşmaz.
Bu milletin kalbi bir kez size kapandı mı, ebediyen kapalı kalır.
İnsanlık için bir çağrıdır bu!
Kaybolan vicdanınızı bulun!
Zira, zalimden yana olanın yeri, bu milletin safında olamaz…
Bu toprakların her köşesine adaletle seslenen, mazlumun ahına kulak veren, zalimin karşısında elif gibi dik duran Recep Tayyip Erdoğan vicdanın, merhametin, ahlakın buluştuğu bir ses, bir haykırıştır.
Kolay zamanda herkes konuşur, ama zor zamanda “dik durmak” başka bir şeydir. Zalimle masaya oturmak kolaydır; ama zalimin karşısında dosdoğru ayakta durmak cesaret ister, iman ister.
İşte Recep Tayyip Erdoğan cesaretin, inanmışlığın, onurlu duruşun adıdır.
Artık Baas rejiminin 61 yıllık iktidarı karanlığa gömülmüş, Kararttığı hayatların karanlığını aydınlatacak bir meşale yakılmıştır.
Türkiye’nin duruşu, liderimizin vicdanlı duruşu Suriyeliler’in ve tüm mazlumların gönlünde müstesna bir yer tutmuştur.
“Zulme rıza, zulümdür” dediğimiz her yerde, bu milletin lideri önce kendi vicdanını, sonra milletinin vicdanını ortaya koydu, elini taşın altına koydu, milletiyle beraber mazluma siper oldu.
Dünya “3 maymunu” oynarken, o “Dünya beşten büyüktür” dedi. Mazlumun gözyaşı için bu kadar yüksek sesle konuşan bir lider, tarih sayfalarına altın harflerle yazılmıştır.
61 yıl boyunca Suriye halkı, gece yatarken sabaha çıkıp çıkmayacağını bilmedi. Baba Hafız Esad‘on bıraktığı zulüm mirasını, oğlu Beşar Esad devam ettirdi, zindanları mezara çevirdi.
8 Aralık 2024’te Suriye’de yeni bir sayfa açıldı. İnsanlar ilk defa özgürce nefes aldılar. Bu özgürlük nefesini kimse görmezden gelmesin!
Recep Tayyip Erdoğan’ın onurlu duruşu unutulmayacak.
Bu onurlu duruş, mazlum coğrafyaların umududur.
“Zulüm kimden gelirse gelsin, karşısında duracağız” diyen kararlı irade, tarihin onurlu satırlarındaki yerini alacaktır.
Bu onurlu duruşa teşekkür ediyoruz.
Bu teşekkür, sadece bir liderin şahsına değil, onun taşıdığı davaya, inandığı değerlere, yaptığı fedakârlıklara bir teşekkürdür.
Recep Tayyip Erdoğan, zulmün en karanlık anında mazlumu unutmadan, unutturmadan, vicdanları titreten bir lider olarak tarihe geçmiştir.
Bu çağda “güçlü olan haklıdır” diyenlere inat, “haklı olan güçlüdür” diyen bir lider gördü tüm insanlık.
Bizim liderimiz, bu milletin iradesini zalimin önünde eğmedi, eğdirmedi. Bizim liderimizin sesinde Filistin’in çığlığı, Suriye’nin duası, aziz milletimizin vicdanı var.
Allah, Ülkemizin onurlu duruşundan aziz milletimizi mahrum etmesin.
Aziz milletimizin vicdanı, vicdanlı yürekleri asla unutmadı,unutmayacak! Mazlumların duası, zalimlerin kâbusu olsun.