Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan muhalefete LGBT çağrısı: “Milletimizi sapık akımlardan beraberce koruyalım”
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, MUHALEFET PARTİLERİNE LGBT ÇAĞRISINDA BULUNARAK, “ŞUANDA TÜRKİYE GENELİNDE GÖRÜYORSUNUZ LGBT DİYORLAR. HANGİ SİYASİ PARTİLER BUNLARLA İŞ TUTUYOR, BUNLARI DA BİLİYORSUNUZ. MİLLİ İRADENİN TEMSİLCİLERİ SIFATIYLA MİLLETİMİZİ SAPKIN VE SAPIK AKIMLARIN SALDIRILARINDAN BERABERCE KORUYALIM. BÖYLECE FARKLI SİYASİ PARTİLER OLARAK 2023 SEÇİMLERİ ÖNCESİNDE TARİHİ UZLAŞMAYA HEP BERABER İMZA ATALIM. DAHA ÖNCEKİ TÜM ÇAĞRILARIMIZ GİBİ BUNDA DA SAMİMİYİZ” DEDİ.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerine LGBT çağrısında bulunarak, “Şuanda Türkiye genelinde görüyorsunuz LGBT diyorlar. Hangi siyasi partiler bunlarla iş tutuyor, bunları da biliyorsunuz. Milli iradenin temsilcileri sıfatıyla milletimizi sapkın ve sapık akımların saldırılarından beraberce koruyalım. Böylece farklı siyasi partiler olarak 2023 seçimleri öncesinde tarihi uzlaşmaya hep beraber imza atalım. Daha önceki tüm çağrılarımız gibi bunda da samimiyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’daki programlarının son ayağında kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akşam yemeğinde bir araya geldi. Mövenpick Malatya’da gerçekleşen STK buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Devletimizin nazarından insanımızın tamamı eşit derecede hizmete ve hürmete layıktır. Her birey birinci sınıf vatandaşımızdır. Ne kırk yıllık siyasi hayatımızda ne de 20 yılı bulan iktidar dönemlerimizde aksi yönde bir ayrımcılık izine rastlayamazsınız. Bize oy versin veya vermesin 85 milyonun tamamını sosyal veya siyasi rengine bakmadan kucaklamanın gayreti içerisinde olduk” diye konuştu. Siyaset anlayışlarında ayrımcılık ve ayrıştırmanın olmadığını ifade eden Erdoğan, “Kimseyi inancından, tercihinden, siyasi görüşünden dolayı dışlama yoktur. Kökeni, meşrebi, mezhebi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimizdir. Devletimizin nazarından insanımızın tamamı eşit derecede hizmete ve hürmete layıktır. Her birey birinci sınıf vatandaşımızdır. Ne kırk yıllık siyasi hayatımızda ne de 20 yılı bulan iktidar dönemlerimizde aksi yönde bir ayrımcılık izine rastlayamazsınız. Bize oy versin veya vermesin 85 milyonun tamamını sosyal veya siyasi rengine bakmadan kucaklamanın gayreti içerisinde olduk. Sadece ekonomide, savunmada, terörle mücadelede, diplomaside değil hak ve özgürlükler alanında da ülkemize çağ atlattık. Tek parti dönemi, yasakçı, faşist ve baskıcı tavrına rağmen ilk günden beri Türk demokrasisini ayıplarından kurtarmanın mücadelesini veriyoruz. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye’nin 20 yılda kat ettiği mesafeyi çok iyi görüyor takdir ediyor” ifadelerine yer verdi.
“AK Parti’den önce Türkiye yoklukların, krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği bir ülkeydi”
AK Parti’den önce Türkiye’nin yoklukların, krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği bir ülke konumunda olduğunu anımsatan Erdoğan, “Bu ülkede yıllarca Kürdüyle, Alevisiyle, dini azınlığıyla, mütedeyyini ile toplumun farklı kesimleri sosyal ve siyasi hayattan dışlanmışlardı. Başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, saçma sapan gerekçelerle ellerinden alınmıştı. İmam Hatip okullarımıza ve meslek liselerimize yönelik adaletsizlik, katsayı denilen ucube ile adeta sistemleştirilmişti. Kürt kardeşlerimiz bir taraftan bölücü terör örgütünün diğer taraftan faşist zihniyetin olduğu bir cenderede sıkışıp kalmışlardı. Alevi Bektaşi vatandaşlarımız, kendi kimliklerini özgürce ifade etmekte dahi zorlanıyorlardı. Yeşil sermaye yaftası vurulan Anadolu’nun bağrından çıkan girişimcilerimiz hunharca dışlanıyordu. Eğitimden, sosyal hayata, bürokrasiden, sivil topluma kadar pek çok alanda insanımızı tek tipleştirmeye, belli kalıplara girmeye zorlayan bir anlayış hakimdi. Göreve geldiğimizde ekonomisi çökmüş, üretimi durmuş, diplomasisi zayıf, hak ve özgürlükler noktasında adeta yerlerde sürülen bir Türkiye tablosuyla karşılaştık. Önce rabbimizin yardımı sonra milletimizin desteği ile daha evvel hayal dahi edilemeyen nice reformu, nice hak ve özgürlükler hamlesini tek tek hayata geçirdik” şeklinde konuştu.
“Milli iradenin temsilcileri sıfatıyla milletimizi sapkın ve sapık akımların saldırılarından beraberce koruyalım”
Anayasa Mahkemesi’nin kapısında nöbet tutanlara rağmen başörtüsü meselesini çözüme kavuşturduklarını belirten Erdoğan, faiz lobilerinin sözcülüğünü yapan mandacı ekonomistlere rağmen Türkiye’yi her yıl ortalama yüzde 5 buçuk oranında büyüttüklerini söyledi. Şuanda faiz lobilerinin çökmeye başladığını ve artık faizde tek haneli rakama doğru inildiğini belirten Erdoğan, özel sektör bankalarının da faizlerini düşürmeye başladığını ifade etti. AK Parti ve Cumhur ittifakının reform iradesi ve heyecanının ilk günkü gibi güçlü ve dinamik olduğuna değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu anlayışla kısa süre önce muhalefete samimi bir çağrıda bulunduk. Gelin tarihinizde ilk kez sorunun değil çözümün parçası olun dedik. Şimdi buradan aynı davetimizi tekrarlıyorum, amacınız siyasi şov yapmak değil de yasakların Türkiye’sini gerçek manada tarihe gömmekse bunun yolu bellidir. İçeriği mayınlarla, tuzaklarla, sinsiliklerle dolu yasa teklifleriyle milletin ve milletvekillerinin vaktini çalmayın. Olmadık bahane ve şartlar öne sürerek ipe un sermekten vazgeçin. Şayet gerçekten dürüstseniz, kanun teklifleriyle onaylanmak yerine bu işi anayasa değişikliğiyle kalıcı bir çözüme kavuşturalım. Kılık, kıyafet özgürlüğünü anayasal güvenceye alırken aynı zamanda toplumun temel direği olan aile kurumunu daha da güçlendirelim. Güçlü aile güçlü millet demektir. Eğer aile zayıfsa millet de zayıftır. Şuanda Türkiye genelinde görüyorsunuz LGBT diyorlar. Güçlü bir ailede LGBT diye bir şey olabilir mi? Olamaz. Bunun kimlerle nasıl iş tuttuğunu biliyorsunuz. Hangi siyasi partiler bunlarla iş tutuyor bunları da biliyorsunuz. Ama AK Parti’nin böyle bir derdi yok. Bizde güçlü aile lazım. Milli iradenin temsilcileri sıfatıyla milletimizi sapkın ve sapık akımların saldırılarından beraberce koruyalım. Böylece farklı siyasi partiler olarak 2023 seçimleri öncesinde tarihi uzlaşmaya hep beraber imza atalım. Daha önceki tüm çağrılarımız gibi bunda da samimiyiz. Tüm milletvekillerimizle sözümüzün sonuna kadar arkasındayız. Aynı dürüst tavrı muhalefet partilerinde göstermesini bekliyoruz”
Türkiye’nin artık en sancılı konuları bile büyük bir olgunluk içinde konuşacak ve hukuki zeminde çözebilecek bir iklime kavuştuğunu ifade eden Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye’de birlik, beraberlik ve kardeşlik zeminini daha da güçlendirecek yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz. Milletimizin bölünmesine, kutuplaştırmasına, kimlik ve köken üzerinden birbirine düşürülmesine kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Ülkemizi hem küresel ekonomik krizin etkilerinden koruyacak hem de hedeflerine süratle ilerlemesini sağlayacak ekonomi programımızı da beraberce başarıya ulaştıracağız. Türkiye yüzyılını inşa ederken hem 20 yıllık demokrasi ve kalkınma kazanımlarımıza sahip çıkacak hem de ülkemizi dünyanın birinci liginin ilk sıralarına çıkarma hedefimizden taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.