Cihat Arslan: “Kasımpaşa’yı yenersek yarışın içinde oluruz”
SÜPER LİG’DE EN ALT SIRADA YER ALARAK KÖTÜ BİR SEZON GEÇİREN YENİ MALATYASPOR’DA, KASIMPAŞA MAÇININ HAZIRLIKLARI DEVAM EDERKEN TEKNİK DİREKTÖR CİHAT ARSLAN, LİGDEKİ YARIŞ İÇERİSİNDE SONUNA KADAR MÜCADELE ETMELERİ GEREKTİĞİNİ BELİRTEREK “KASIMPAŞA’YI YENERSEK HALA YARIŞIN İÇİNDEYİZ” DEDİ.
Süper Lig’de en alt sırada yer alarak kötü bir sezon geçiren Yeni Malatyaspor’da, Kasımpaşa maçının hazırlıkları devam ederken Teknik Direktör Cihat Arslan, ligdeki yarış içerisinde sonuna kadar mücadele etmeleri gerektiğini belirterek “Kasımpaşa’yı yenersek yarışın içinde oluruz” dedi.
Spor Toto Süper Lig’de bu hafta sahasında Kasımpaşa ile mücadele edecek olan Yeni Malatyaspor’da hazırlıklar devam ediyor. Orduzu Nurettin Soykan Tesisleri’nde Teknik Direktör Cihat Arslan yönetiminde çalışmalarını sürdüren oyuncular, sahalarında oynayacakları Kasımpaşa maçından 3 puan alarak ligde kalma ümitlerini sürdürmek istiyorlar.
Antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Teknik Direktör Cihat Arslan, ligde kalma adına ellerinden gelen mücadeleyi vermek zorunda olduklarını ifade etti.
Geride kalan Altay maçında en çok koşan oyuncuları olan Rahman Buğra’dan yoksun oynadıklarını belirten Arslan, “Adana Demirspor karşısında 13,5 kilometreleri yakalamıştı. Yerli yabancı kuralından dolayı Altay karşısında orta sahada en büyük eksiğimiz o oldu” dedi. Bu hafta Süper Lig’in en çok koşan ekibi olan Kasımpaşa’ya karşı oynayacaklarını da anımsatan Arslan, “Benim hocalık dönemimde Kasımpaşa 125 kilometre koşarak Türkiye rekoru kırdı. Türkiye’nin en çok sprint atan, en çok koşan ekibiyle oynayacağız. Antrenmanda oyuncuları uyardım. Eğer koşmazsanız iş kolay olmayacak. Biz antrenman ciddiyetine devam edeceğiz. Kimse bize maçı hediye etmeyecek. Biz kendimiz çabalamalıyız” ifadelerine yer verdi.
Altay maçına baktıklarında haksızlığa uğradıklarını düşündüğünü de ifade eden Arslan, “Ama futbolu sadece bununla açıklayamayız. Biz sadece hakeme bağlarsak yanlış yaparız. Biz teknik direktörler olarak takımın ne yapıp ne yapamadığına da bakarız. Bazı oyuncular çıtanın çok altında kaldı. Hani hep maddi şeyler gündeme geliyor ama tabi buna saygı duyuyorum. Ama saha da en az koşan takım biziz. Fiziksel özellik Altay maçında 117 ile 107 kilometre. Aradaki 10 kilometre maçın skorunu belirledi. En kötüsü sakatlanan oyuncular. Futbolcu protesto eder ama idmanda protesto olmaz. Zaten 30 saniye oynamayarak protesto edildi. Ama antrenman sizi maça yansıtacak ve geleceğinizi şekillendirecek. Biz antrenman tavizimizi vermiyoruz. Kimler çıkarsa onlarla mücadele ediyoruz. Ama Altay maçında yapılan haksızlıktan sonra takımın gardı düştü” diye konuştu.
“Hamlede geç kaldık”
Hafta sonu sahalarında karşılaşacakları Kasımpaşa maçına kazanmak için çıkacaklarını da belirten Teknik Direktör Arslan, “Ciddiyetle savaşacağız. Hani sanatçı diyor ya; ’Güz gülleri gibi hiç bahar yaşamadık. Ya sevmeyi bilmedim yıllarca, ya sevmeye geç kaldık’, bizim problemimiz bu. Biraz hamlede geç kaldık. Altay maçını kazansaydık, bu takım atlamayı yapabilirdi. Yarış içerisinde sonuna kadar mücadele etmemiz lazım. Kasımpaşa’yı yenersek hala yarışın içinde oluruz. Takımdaki moralsizliğin kaynağı şu an ’Altay’a kaybettik her şey bitti’ düşüncesi. Futbolda hiçbir şey bitmiyor. Biliyorsunuz iki sene önce düşme kaldırıldı. Hayat devam ettiği sürece bizim mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu.
Bir basın mensubunun ’Türk futbolunun geleceği nereye gidiyor’ sorusuna da cevap veren Arslan, “İyiye gitmesi için o işin içinden gelmiş, ruhunu ortaya koyabilecek fedakar insanlara ihtiyacımız var. Bu işin mayasını bilmeyenlerle daha sıkıntılı olabilir. Hakemlerin neden görevden alındığını, kurumlarımız daha şeffaf olup kamuoyuna açıklamak zorunda. O zaman karşı tarafa da cevap hakkı doğar ve bu şeffaflık olur. İki tarafı da dinlememiz lazım. Asla şaibeden bahsedemeyiz. Ama kurumlar içine kapandıkları ve açıklamadıkları sürece, herkesin kafasında soru işareti olur. Federasyonun, hakem komitesinin şeffaf yönetilip adaletli kararlar vermesi gerekir. Adalet kimseyi yaralamaz. Bir devlet bir millet adaletle ayakta kalır. Kurumlar da öyle” ifadelerine yer verdi.