ELAZIĞ – Başkan Arslan: “Asgari ücret hem çalışanları hem de işvereni mağdur etmeden iyileştirilmelidir”
ÇOK BÜYÜK BİR KESİMİN BÜYÜK BİR MERAKLA BEKLEDİĞİ 2022 ASGARİ ÜCRET ZAMMI GÖRÜŞMELERİN TÜM TARAFLARI MEMNUN EDECEK BİR SONUCUN ÇIKACAĞINA İNANDIKLARINI BELİRTEN ELAZIĞ TİCARET VE SANAYİ ODASI (ELAZIĞ TSO) BAŞKANI ASİLHAN ARSLAN, “ASGARİ ÜCRET HEM ÇALIŞANLARI HEM DE İŞVERENİ MAĞDUR ETMEDEN İYİLEŞTİRİLMELİDİR” DEDİ.
Çok büyük bir kesimin büyük bir merakla beklediği 2022 asgari ücret zammı görüşmelerinde tüm tarafları memnun edecek bir sonucun çıkacağına inandıklarını belirten Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (Elazığ TSO) Başkanı Asilhan Arslan, “Asgari ücret hem çalışanları hem de işvereni mağdur etmeden iyileştirilmelidir” dedi.
Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, asgari ücret hakkında açıklama yaptı. Başkan Arslan değerlendirmesinde, “Çok büyük bir kesimin büyük bir merakla beklediği 2022 asgari ücret zammı görüşmelerinde inanıyoruz ki tüm tarafları memnun edecek bir sonuç çıkacaktır. Emek, alın teriyle çalışanlar desteklenmelidir. Asgari ücretin enflasyon oranı üzerinde artırılmasının mümkün olduğunu ön görmekteyiz. Hem işveren hem de çalışanlar için asgari ücrette verginin kaldırılması iş dünyası ve çalışanların ortak beklentisi. İşletmelerin de sürdürülebilirliğinin zarar görmemesi için, vergiler güncellenmeli, asgari ücret desteği artırılmalı ve maliyetler düşürülmelidir. Asgari ücret hem çalışanları hem de işvereni mağdur etmeden iyileştirilmelidir” diye konuştu.
2021’in sonlarına yaklaşılan bugünlerde enflasyon-kur-faiz tartışmalarının ekonomi gündeminin birinci maddesini oluşturduğunu aktaran Arslan, “İş dünyası olarak bu göstergelerdeki değişimleri yakından takip etmeye çalışıyoruz. İş dünyası başta olmak üzere vatandaşlarımız bizlere 1970’li yıllarda başlayan ve 1980, 1990’lı yıllarda ekonomimizin üzerine adeta bir kabus gibi çöken ’yüksek enflasyonlu günlere geri mi dönüyoruz’ sorusunu yöneltmekte ve endişelerini dile getirmektedir. İlimiz iş dünyasının çatı örgütü olarak biz tüm bu sorulara, istikrarlı, nitelikli ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için fiyat istikrarı ve güvenin önemini vurgulayarak, ülkemizin gücüne inandığımızı ve çok zor dönemleri dayanışma sayesinde geride bıraktığını ifade ediyoruz. Bugün enflasyon-kur-faiz göstergelerindeki değişimler nedeniyle geleceğe yönelik öngörü yapmak sadece sanayinin sorunu değil, tüm ekonomik aktörler için bir açmaz olmaya aday konu haline gelmiş bulunuyor. Sürekli fiyat istikrarı ve finansal istikrara vurgu yapmamızın nedeni, enflasyonist bir büyüme yapısının nitelikli ve sürdürülebilir olamayacağının farkında olmamız. Son 20 yıldır elde ettiğimiz kazanımların en kıymetlisi finansal istikrar ve bu iklimin yaratmayı başardığı düşük enflasyondur. Bundan asla vazgeçilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. İsterse bunun bedeli yüksek büyümeden fedakarlık olsun. Çünkü yüksek enflasyonla büyümenin ülkemizin yararına olduğunu düşünmüyoruz” diye konuştu.