ATO ve Balkan Vakfı Balkanlar’da
ATO ve Balkan Vakfı Balkanlar’da
Temmuz ayında kurulan Balkan Vakfı, Balkan kültürünü yaşatmayı ve Balkan göçmenlerini bir araya getirmeyi hedefliyor. Gezini ilk ayağı, Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ve diğer yetkililerin katılımıyla Kosova’da gerçekleşti. Temaslara T.C. Priştine Büyükelçisi Tunç Angılı, T.C. Prizren Başkonsolosu Celal Doğan, TİKA Priştine Koordinatörü Fulya Aslan ile başlandı, ardından Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Meclis Başkanı Konjufka Glauk, Başbakan Albin Kurti, Başbakan Yardımcısı Emilija Redzepi, Sağlık Bakanı Arben Vitia, KDTP Genel Başkanı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, Kosova Türkiye Dostluk Grubu Başkanı ve KDTP Milletvekili Enis Kervan, Milletvekili Visar Korenica, Kosova’nın tek Türk Belediyesi olan Mamuşa Belediye Başkanı Abdülhadi Krasniç ile ayrı ayrı devam etti.
Kuzey Makedonya’ya geçiş yapan heyet, eski Devlet Başkanı Gjorge Ivanov ile bir araya geldi. Balkan Ülkeleri Kültürel Araştırmalar ve Eğitim Vakfı Başkanı Hıfzı Kuruş, gezinin önemini vurgulayarak, “Biz doğduğumuz ve doyduğumuz topraklara kendisini borçlu hisseden insanlarız. Vakfımızı kurmaktaki amacımız başta Ankara olmak üzere ülkemizde yaşayan tüm Balkan Göçmenlerini kucaklamaktır, hiçbir etnik ayrımcılığı kabul etmiyoruz.” dedi.
Konuşmasının devamında Kuruş, ”Ülkemizin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir Balkanlı olduğu hepimizin bir gerçeği buradan yola çıkarak Balkan insanı sadece Osmanlı’nın değil Türkiye Cumhuriyeti’nin de temelindedir. Bizler bu ülkenin asli unsurlarından birisiyiz. Rumeli’nin mahzun ve mağrur evlatları olarak vatanımıza ve milletimize olan borcumuzu ödemek zorundayız, bu sebeple elbette kültür, sanat, edebiyat, eğitim konularında çalışacağız ama ticari olarak da birlikteliklerimizi güçlendirmek zorundayız. İşte bu düşünceyle, Ankara Ticaret Odamızın kıymetli başkanına ve yönetimine yaptığımız teklifi olumlu bulmaları neticesinde birbirinden kıymetli iş insanları ile Kosova’ya gittik. Balkanları ‘‘Gönül Coğrafyamız’’ olarak tanımlayan Başkanımız Gürsel Baran’a, Yönetim Kurullarına ve Meclis Üyelerine minnettarız.” ifadelerini kullandı.
Kuruş, Balkan kültürünü yaşatmayı ve vatandaşların ilgisini çekmeyi hedeflediklerini ifade ederek, Balkan Vakfı’nın ticari ilişkileri güçlendirmek için de çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Ankara Ticaret Odası’nın bu organizasyona destek vermesi ve iş insanlarıyla Kosova’ya gitmeleri, bu çabanın bir örneği olarak dikkat çekti.
”Gezimizin üç ana hedefi var”
Gezinin üç ana hedefi olduğunu söyleyen Hıfzı Kuruş, “İlk olarak, Türkiye’nin en büyük ikinci odası olan Ankara Ticaret Odası’nın desteğiyle gerçekleştirdiğimiz yurtdışı seyahatinin önemli bir adım olduğunu görüyoruz. İkincisi, yeni bir vakıf olmamıza rağmen, temas kurduğumuz her makamın olumlu bir şekilde yanıt verdiğini ve sorunları ilettiklerini görmek bizi umutlandırıyor. Üçüncüsü ise, Ankara’nın değerli yatırımcılarını Balkanlara götürmek ve bu coğrafyada daha fazla yatırım fırsatı aramak, doğduğumuz topraklara olan borcumuzu ödemek anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.
”Biz bir söz verdik; Çok çalışacağız, sözümüz söz”
Kuruş, Türkiye Cumhuriyeti’nin Balkanlara yaptığı yatırımların takdire şayan olduğunu ve iş insanlarının bu çabaları taçlandırmak zorunda olduklarını vurguladı. Türk toplumu ve Türk kültürünü yaşatma konusundaki kararlılıklarını yineleyen Kuruş, Balkanlar’ın istikrarı için herhangi bir etnik ayrımcılık yapmadan çabalayacaklarını belirtti, ”Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir, Türkiye Cumhuriyetini haritada çizildiği şekilden ibaret zannetmek büyük yanılgı olacaktır. Ülkemizin her bir kurumunun ve bireyinin Balkanlara bakışını biz çok iyi biliyoruz, TİKA, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yunus Emre Estitüsü, Maarif Okulları ile hem var olan eserleri korumaya, yenilerini yaptırmaya, eğitimden sanata, çiftçinin ihtiyacı olan yatırımlardan, okullardaki eksik materyallere kadar her konuda elinden gelen her türlü desteği sağlamaktadır. Devletin yaptığı bu yatırımları bizler de iş insanları olarak taçlandırmak zorundayız. Daha sık bir araya gelmeli, yatırımları arttırmalı, daha zengin, daha istikrarlı bir coğrafya için çok çalışmalıyız. Biz bir söz verdik; Çok çalışacağız, sözümüz söz.” dedi.