Arının dirisi de ölüsü de şifa kaynağıdır
Arı’nın dirisi de ölüsü de şifa kaynağıdır
Antalya’da düzenlenen “Uluslararası Güzellik, Estetik ve Kozmetoloji Çalıştayı” sürüyor. Çalıştay’da geliştirdiği arı ürünleri ile ilgili yaptığı sunum büyük ilgi gören Prof. Dr. Orhan Değer açıklamalarda bulundu. Apiterapi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Orhan Değer, şöyle konuştu:
“Şu anda Sağlık Bakanlığı Apiterapi eğitimleri ile hekimler yetiştiriyor. 5 yıl içinde donanımlı tedaviyi yapabilen iyi hekimlerimiz yetişmiş olacak. Türkiye dünyada iyi bir potansiyeli yakalayacak. Ancak bu sürede tıbbi kullanımı olan arı ürünlerimiz olması lazım. Bizler kendi laboratuvarlarımızda yeni ürünler çıkarmak üzereyiz. Bunları bir kısmı deney aşamasındadır. Yayınları da yapılmaktadır. Bir kısmı ise piyasaya çıkmıştır. Gelecek 5 yıl içinde Türkiye birçok noktada apiterapi konusunda iyi bir yere gelecek. Bunun için bizde sıkı bir çalışma içerisindeyiz” dedi.
“ARI TAMAMEN BİR ŞİFA KAYNAĞIDIR”
Arının ölüsünün de dirisinin de işlerine yaradığını kaydeden Prof. Dr. Orhan Değer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arı ürünleri oldukça fazla sayıdadır. Bunlar sadece bal, polen, propolis değil, bunun yanında arının salgıladığı arı zehri var. Arıların larvaları var. Arıların ölüsü bile faydalıdır. Arının ölü veya diri larvası da işimize yarıyor. Arı tamamen bir şifa kaynağıdır. Tedavi edici hekimlerimiz yetişirse apiterpi konusunda Türkiye çok iyi bir konuma gelecektir. Bu vesile ile hem insanları ilaçtan kurtaracağımızı içerisindeki bileşenler bakterilere, virüslere, mantarlara, yaşlanmaya, damarlardaki bozukluklara karşı, alerjiğe karşı birçok sağlık noktasında bu ürünler tedavi edici potansiyelleri var. Bu çalışmaların standardize edilmesi gerekiyor. Bu çalışmaların tıbbı düzenlemesi yapılması ve yayın pozisyonuna geçilmesi gerekiyor”
“ARI ÜRÜNLERİ TIBBI KULLANIM POTANSİYELLERİ TARTIŞILDI”
Çalıştay’da arı ürünlerinin içeriği, arı ürünlerinin etki mekanizmaları ve tıbbi kullanım potansiyelleri tartışıldığını ifade eden Prof. Dr. Orhan Değer, “Bizde kendi çalışmalarımızda kanser hücre kültürleri, başta propolis olmak üzere polen ve arı sütünün anti tümör yani kanser karşıtı etkiler gösterdiğini çeşitli yayınlarda gösterdik” diye konuştu.
“VİRÜS TEKRARLARINI ENGELLEDİK”
Covid-19 döneminde etik kurul onayları ile hekim grubumuzla birlikte Covid-19 hastalarına sulu propolis ekstratı vererek tedavi süreçlerini hızlandırdık. Mikrobik özeliklerini engelledik. Virüs tekrarlarını engelledik ve bunu da bu kongrede sunduk. Bu kongrede hangi propolis ürünün insanlar tarafından hem sağlıkta hem de hastalıkta daha emniyetli şekilde kullanılabileceği tartışıldı. Bu konuda tarafımdan geliştirilen sulu propolis ekstratı emniyetli şekilde kullanılabileceği sonucuna varıldı” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Değer, “Bugünkü Çalıştay’ıda ayrıca kozmetikte arı ürünlerinin kullanımı da gündeme geldi. Başta arı sütü olmak üzere propolis polen ve bal mumu kozmetik ürünlerde önemli katkı sağladığı anlaşıldığından bu ürünleri daha güçlü hale getireceği sonucuna varıldı” dedi.