Gündüz hasta bakıyor akşam tasarım yapıyor
HOBİSİNİ SANATA ÇEVİREN VE ÇOCUKLUK HAYALİ OLAN TASARIM DÜKKANI AÇAN PROF. DR. FULYA İLHAN, GÜNDÜZ HASTA BAKIYOR, AKŞAM VE BOŞ ZAMANLARINDA İSE TASARIM YAPIYOR. KENDİ EL EMEĞİYLE YAPTIKLARI ÜRÜNLERİ KANADA, ALMANYA, HOLLANDA VE İSVİÇRE’YE GÖNDEREN İLHAN’IN HEDEFİ İSE BİR MARKA OLMAK.
Hobisini sanata çeviren ve çocukluk hayali olan tasarım dükkanı açan Prof. Dr. Fulya İlhan, gündüz hasta bakıyor, akşam ve boş zamanlarında ise tasarım yapıyor. Kendi el emeğiyle yaptıkları ürünleri Kanada, Almanya, Hollanda ve İsviçre’ye gönderen İlhan’ın hedefi ise bir marka olmak.
Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan İmmünoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fulya İlhan, hobisini sanata çevirerek çocukluk hayali olan tekstil tasarım işine girmeye karar verdi. 8 yıl önce küçük bir dükkan açarak burada tasarımlar yapan İlhan, bir süre sonra işlerini büyüttü ve kentin vazgeçilmez tasarımcıları arasında yerini aldı. Açtığı tasarım işletme dükkanında birbirinde farklı el işlemesi kumaşlar, tasarım ve kombinler ortaya çıkaran İlhan, birçok ünlü program sunucusuna ürün yaptı. Kendine özgü tasarımlar ile ülke genelinde ve meslektaşları arasında tanınan İlhan, aynı zamanda ürünlerini Kanada, Almanya, Hollanda, İsviçre ve yurtdışında yaşayan gurbetçilere göndermeye başladı. Gündüz hasta bakan, akşamları ve boş zamanlarında ise dükkanına giderek tasarım yapan İlhan’ın hedefi, ülke çapında bir marka olmak.
Ailesinin sanata eğilimi olduğunu aktaran Prof. Dr. Fulya İlhan, “Bizim ailemizde biraz sanata eğilim vardı. Annemden başlayıp bütün ablalarımın resim çizmek gibi yetenekleri vardı. Zaten evimizde sürekli dikiş işleri yapılırdı. Çocukken kumaş parçaları, bebeklerime yaptığımız örgüler ve işlemeler yaz hobilerim arasındaydı. Zaman içerisinde bu hobim farklı giyim zevkine dönüştü ve hazır aldıklarımı değiştirip üstüne bir şeyler ekledim. Kendinize özel dikilen bir şeyin konforunu yaşadıktan sonra sabit kalıplara girmek biraz daha zor oluyor. Ondan dolayı da diktirme zevkim tekrar gün yüzüne çıktı. 8 senedir burada kumaş işiyle uğraşıyoruz. Benim çizim yeteneğim yok fakat kumaş kombinasyonları, işlemeler, dekorlar, eski Türk sanatı kırk yama uygulayarak ceket tarzı ürünler yapıyoruz. Mesleki gelişim için gittiğim Hindistan’da renk ve kokularına aşık oldum. Oradan aldığım el işlemesi kumaşlar, ipekler ve yerel el dokumalar gibi Türk kumaşlarına da yer vererek genelde pamuk ve yünlü ürünler kullanmaya çalışıyoruz. Biraz konfor, şıklık ve farklılık üzerine çalışıyoruz” dedi.
Yurtdışına ürün gönderdiğini aktaran İlhan, “Malum yurtdışında el emeğinin değeri çok daha fazla durumda. Türkiye’de ise bu ürünlere çok daha kolay ulaşılabiliriz. Bir gün bizde ulaşamazsak bu tarz sanatı ve merakı gençlerimizde uyandırmak gerekiyor. Küçük bir parçayı dahi bu şekilde değerlendirebiliyorsunuz. Yaptığımız ürünleri birçok ünlü program sunucularına teslim ettik. Yaptığımız ürünleri Kanada, Almanya, Hollanda, İsviçre ve yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarımıza gönderdik. Hedefimiz ülke çapında bir marka olmak. Şuan da Ankara’da güzel bir şekilde tanınıyorum. Meslektaşlarımız arasında da çok iyi tanınıyorum. El emeğinin daha yüksek değerlere satılabildiği ve daha çok değer gördüğü pazarlarda yer almak istiyoruz” dedi.