21. yüzyılın Türk asrı olması için çalışmaya devam edeceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Zirvesi nedeniyle Türkmenistan’a hareketi öncesi düzenlediği basın toplantısında, “21. yüzyılın bir Türk asrı olması için çalışmaya, dayanışmamızı artırmaya, kardeşliğimizi her alanda perçinlemeye inşallah devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Türkmenistan’ın Avaza şehrine hareketi öncesi, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov’un ev sahipliğinde Avaza’daki zirve için yola çıkacağını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri bakanlarının ön hazırlıkları tamamlamalarının ardından devlet başkanları olarak yeni bir iş birliği formatını daha başlattıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak tarih, dil ve kültür bağlarının olduğu Azerbaycan ve Türkmenistan ile iş birliğinin her geçen gün daha da güçlendiğini, dayanışmayı daha da geliştirme potansiyeline sahip olduklarının aşikâr olduğunu söyledi.
“AVAZA’DAKİ GÖRÜŞMELERİMİZDE BÖLGESEL VE KÜRESEL MESELELER HAKKINDA FİKİR TEATİSİNDE BULUNACAĞIZ”
İlişkileri güçlendirmeye yönelik çalışmalarda, mevcut bölgesel ve küresel gelişmelerin sunduğu imkânları da göz önünde bulundurduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avaza Zirvesi, bu gayretlerimizin en yeni ve somut örneğidir. Enerji, ulaştırma ve ticari konular zirvemizin ana gündem maddelerini teşkil edecektir. Bu vesileyle ayrıca ilişkilerimizin ahdî zeminini kuvvetlendirmek üzere, muhtelif anlaşma metinlerini de imzalayacağız. Böylelikle enerji, ulaştırma, ticaret, ekonomi, gümrük, eğitim, bilim ve kültür alanlarından sorumlu kurumlarımız arasında etkin iş birliği mekanizmalarını desteklemiş olacağız. Avaza’daki görüşmelerimizde bölgesel ve küresel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunacağız. Maksadımız, sadece üç ülke halkı için değil, kardeş Türk devletleri ve bölgemiz için daha müreffeh ve güvenli bir gelecek inşa etmektir. Başta Türk Devletleri Teşkilatımız olmak üzere, çok taraflı platformlardaki iş birliğimizin geliştirilmesi de hedeflerimiz arasındadır. Zirvede alınacak kararların bu gayretlerimizde bizlere yardımcı olacağına inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21. yüzyılın bir Türk asrı olması için çalışmaya, dayanışmayı artırmaya, kardeşliği her alanda perçinlemeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diplomaside Türkiye çevresinde bir güvenlik ve barış kuşağı oluşturmanın adımlarını atarken, ülke sınırları içinde ise vatandaşlara devletin gücünü ve kerim vasfını her fırsatta hissettirdiklerini vurguladı.
“DEVLETİMİZ, İLGİLİ TÜM KURUM VE KURULUŞLARIYLA AFETZEDELERİMİZİN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR”
Türkiye’nin özellikle afet yönetiminde ve afet sonrası yaraların sarılmasında dünyada örnek gösterilen bir ülke hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan “Son Düzce depreminde nasıl vatandaşımıza ‘Devlet nerede?’ sorusunu sordurmamışsak, Kumluca, Finike ve Demre ilçelerimizi etkileyen sel ve su baskınları sonrasında da tüm imkânlarımızı insanımız için seferber ettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda olayın ilk anından itibaren hem müdahale hem de iyileştirme çalışmalarını başlattıklarını ifade etti.
İçişleri, Tarım ve Orman ile Kültür ve Turizm bakanlarının hemen bölgeye gittiğini, bakanların bölgede yürütülen faaliyetlerin koordinasyonuyla bizzat ilgilendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Toplam 13 bin 200 dekar tarım arazisi ve seralarda zarar meydana gelmiştir. Ayrıca konut, iş yeri ve araçlarla ilgili zarar tespit ve temizlik çalışmaları devam ediyor. AFAD koordinasyonunda ilgili kamu kurumları, STK’lar, gönüllülerimiz ile birlikte toplam bin 804 personel, 395 araç ve iş makinesi görev yapmaktadır. Afetin etkili olduğu Kumluca, Finike ve Demre ilçelerimizde ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ kararı alınmıştır. Ayrıca SGK ve vergi borçları ertelenmiştir. İlk etapta AFAD’dan 20 milyon lira, esnaflarımızın zararlarını gidermek için Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Esnaf Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatif Birliklerinden 50 milyon lira, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden 30 milyon lira, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından 2,5 milyon lira olmak üzere toplamda 100 milyon lirayı aşkın bir destek bölgeye gönderilmiştir. Bunların yanı sıra KOSGEB’den afetten zarar gören her bir esnafımız için 250 bin liraya kadar faizsiz acil destek kredisi imkânı sağlanmıştır. Devletimiz, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarıyla afetzedelerimizin yanında olmayı sürdürecektir. Buradan bir kez daha Antalya’ya geçmiş olsun temennilerimi iletiyor, Rabbim ülkemizi her türlü afetten, musibetten muhafaza buyursun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi’nin ülkeler, bölge Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını diledi.
Bir gazetecinin, “Yarın düzenlenecek Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi’nde pek çok konu başlığı öne çıkıyor ancak enerji meselesi özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ile en öne çıkan başlıklardan biri. Türkmen gazının dünya pazarına sunulması ve taşınması noktasında Türkiye’nin alternatif rotalardan biri olması bekleniyor. Bu bağlamda yürütülen çalışmalarda hangi aşamaya gelindi?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, aslında bu konuyu Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov ile daha önce bir araya geldiklerinde görüştüklerini ve bu konuda Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov’un hassasiyetlerini de gördüğünü söyledi.
Avaza Zirvesi’nin zaten ağırlıklı olarak doğal gaz konusundaki adımı atmaya yönelik olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım da şu anda bu zirvede bizimle beraber olacak. Orada bu görüşmeleri yapacağız. Tabii bir diğer tarafta da İlham Bey’in olması da bu süreç için önem arz ediyor. Bunları orada üçlü olarak konuşacağız, temennim odur ki Türkmen gazını ülkemize Hazar üzerinden getirelim” diye konuştu.
“TOPRAKLARIMIZA KARŞI YAPILAN SALDIRILARA SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin “Suriye’nin kuzeyine yönelik kara harekâtına ilişkin neler söylemek istersiniz?” sorusuna, şu cevabı verdi: “Her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum bu işin adresi, bu işin tarihi verilmez. Fakat Soçi Mutabakatı’nda Sayın Putin ile vardığımız hedefler belli. Onu kendisine tekrar hatırlattım ve hedefimiz özellikle sınırdan güneye malum bizim 30 kilometrelik derinlikte bir hedefimiz var. Zira buralardan ülkemiz sürekli olarak maalesef teröristlerin âdeta tehdidi altında kalıyor. Son zamanlarda bu ciddi manada çoğaldı. Bunlara karşı bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Yani Pençe Kilit’te neyse attığımız adımlar, aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde zaman zaman topraklarımıza karşı yapılan saldırılara sessiz kalmamız da mümkün değil. Bunu da uyarıyoruz, hatırlatıyoruz ve dost Rusya ile birlikte buradaki atacağımız adımlarda birlikte, beraber karar ve belki de uygulamayı yapma noktasında kendisinden destekleri de istedik. Bu konuda, asla taviz veremeyiz çünkü terör tehdidi altında olan ülkemdir ve ülkemin terör tehdidi altında olması için de kimseden herhalde izin alacak da değiliz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili son günlerde bir tartışma var. Bir yaş şartı getirilecek mi? Emeklilikte yaşa takılanlar ikinci kez yaşa takılacak mı? Bu konuyla ilgili nihai alınan bir karar var mı? Kapsamı, çerçevesi ne olacak?” sorusunu, “Öncelikle tabii EYT konusunda bu ay sonuna kadar bu işi neticelendireceğiz. Şu anda ilgili bakan arkadaşlarım çalışmaları sürdürüyorlar ve inşallah ay sonuna kadar da bunu karara bağlayacağız ve 2023’e masamızdan bunu kaldırarak inşallah girmiş olacağız. Olay bu” şeklinde cevapladı.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ HUSUSUNDA PARLAMENTODAKİ DİĞER PARTİLERİN DESTEK VERMESİ İŞİMİZİ KOLAY KILACAKTIR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bugünkü görüşmesi hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmenin gündeminde anayasa değişiklik süreci oldu mu ve anayasa değişiklik sürecinde muhalefetle tekrar ikinci bir istişare süreci olacak mı?” sorusunu ise şöyle cevapladı: “Cumhur İttifakı olarak, Devlet Bey ile tabii etraflıca birçok konuyu görüştük. Şu bir gerçek, ikimizin oyu parlamentoda anayasa değişikliğine yeterli değil. Bu konularla ilgili olarak gerek başörtü meselesi gerek aile konusu, bu konularda anayasa değişikliği hususunda parlamentodaki diğer partilerin destek vermesi işimizi kolay kılacaktır. Onun için de grubumuz, bu çalışmaları Cumhur İttifakı ile beraber yürütüyor. Temennimiz odur ki parlamentodaki diğer partilerin vereceği destekle bu anayasa değişikliğini yapabilecek sayıya ulaşalım ve anayasa değişikliğini de bu şekilde yapalım.”