17 yıldır sınırları zorlayan Mahmut Hoca’nın taşlar ellerinde hayat buluyor
DİYARBAKIR’DA 68 YAŞINDAKİ EMEKLİ ÖĞRETMEN MAHMUT NURETTİN MEDYELİOĞULLARI KARACADAĞ ETEKLERİNDEN TOPLADIĞI BAZALT TAŞLARINA SUR İLÇESİNDE Kİ 15 METREKARELİK DÜKKANINDA HAYAT VERİYOR.
Diyarbakır’da yaşayan 68 yaşındaki emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları, Karacadağ eteklerinden topladığı bazalt taşlarına Sur ilçesinde 15 metrekarelik dükkanında hayat veriyor.
Diyarbakır’da, özgün görünüşe sahip volkanik bazalt taşı, emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları’nın ellerinde değer kazanıyor. “Karacadağ’ın şehre armağanı” olarak nitelendirilen, dayanıklılığı sayesinde Diyarbakır Surları gibi çok sayıda yapının yüzlerce yıl ayakta kalabilmesini sağlayan bazalt taşı, kimi zaman da sanat eseri olarak değerlendiriliyor. Şehrin kadim mimarisini yansıtan, bazalt taşlarıyla örülü Sur ilçesindeki bir evde dünyaya gelen Mahmut Nurettin Medyelioğulları da 17 yıl önce bazalt taşının etkisine kapılarak taşa hayat vermeye başladı.
Yıllarca Fransızca öğretmenliği yapan Medyelioğulları, 2004 yılında emekli olduktan sonra bobinaj ustası babasından kalan 15 metrekarelik dükkanda bir çekiç ve bir iskarpela ile bazalt taşını şekillendiriyor. Emektar usta, Karacadağ’ın eteklerinden topladığı, bazalt taşından büyük emek ve sabırla hazırladığı her biri sanat eserleri değerindeki Diyarbakır’ın öne çıkan yapılarını ve figürlerini yansıtan ürünlerini satmak yerine sergilemeyi tercih ediyor.
“Büyüdüğüm bu kentin her tarafının taşla örülmesi beni taşa yöneltti”
Taş işlemeye kendi gayreti ve bazalt taşına olan hisleriyle başladığını belirten Medyelioğulları, “17 yıldan beridir bazalt taşı işliyorum. Büyüdüğüm bu kentin her tarafının taşla örülmesi beni taşa yöneltti .Ben öğretmenlikten emekli olduktan sonra, bu dükkan benim babamın dükkanıydı. Aslında boşaltmak için açmıştım dükkanı daha sonra küçüklüğümden beri doğup büyüdüğüm bu kentin her tarafının taşlarla örülü olması bende bir etki bırakmıştı. Bir bağ oluşmuştu sonra topladığım taşları buraya getirip işlemeye başladım. Ve 17 yıldır da işliyorum” dedi.
Taşın sınırlarını zorladığını ve bunu yapmanın çok emek istediğini, ince bir işçilikten geçtiğini aktaran Medyelioğulları, “İnsanlar gelip burayı, bu taşları gördüklerinde çok şaşırıyorlar, çok olumlu dönüşler oluyor. Genelde satın almak istiyorlar ama ben bu ürünlerin paha biçilemez olduğunu söylüyorum ve satamıyorum, kıyamıyorum. Çünkü böyle bir şey daha önce yapılmamış böyle ince işlenmemiş bazalt taşı. Bu taşla aramdaki bağ nasıl bir şey ise bırakamıyorum” diye belirtti.
17 yıldır taştan kopamayan Medyelioğulları, bundan sonraki süreçte de işlenen taşların kalıcı olarak sergilenmesini ve bu alanda öğrenci yetiştirmek istediğini söyledi.